Türkiye’nin tüm ürünlerde ticaretini askıya aldığı İsrail’e satılan ürünlerin rotası uzak ve büyük pazara sahip ülkelere dönecek. İki yıl önce açıklanan ve Türkiye’nin ihracat ile büyüme planında önemli yer tutan uzak ülkeler stratejisi, İsrail’e ihraç edilen ancak ticaretin askıya alınmasıyla yeni pazarlar arayan ürünler için uygulanacak. Belirlenen yeni stratejiyle Türkiye; askıya aldığı yaklaşık 6 milyar dolarlık İsrail pazarının yerini Malezya, Endonezya, Çin, Hindistan, Vietnam, Ekvador, Güney Afrika, Nijerya, Meksika, Paraguay, Peru gibi cazip pazarlara sahip ülkelerde dolduracak.
İhracatının yaklaşık üçte ikisinin ortalama uzaklığı 2 bin kilometre mesafede bulunan ülkelere yapan Türkiye, İsrail’e sattığı yıllık ortalama 6 milyar dolarlık ürünü mesafesi 8 bin 500 kilometre olan uzak ülkelere yönlendirecek. Bu kapsamda pazar araştırmaları ve yeni müşteriler bulunarak ihraç fazlası durumuna düşen ürünler yeniden alıcı bulacak. Türkiye, bu uzak ülkelerde Türk girişimcilerle distribütörlük ve temsilcilik konularında bağlantı kurulmasını teşvik edecek, ülke-sektör özelinde birlikte iş yapma etkinlikleri ile İsrail’e ürün satan üreticilerin farklı pazarlara yönlenmesini sağlayacak.
İsrail’den ithal ettiği ürünler arasında Türkiye’nin diğer ülkelerden karşılayamayacağı İsrail’e has ve kritik bir ürün bulunmuyor. Geçtiğimiz yıl 1,5 milyar dolarlık ithalat içerisinde en büyük ithalat kalemi 558 milyon dolarlık petrol ve petrolden üretilen yağ gibi ürünlerin tamamı herhangi bir Orta Doğu ülkesinden satın alınarak bu alandaki açığın da kapatılması bekleniyor. İthalat yapılan diğer kalemler arasında 100 milyon doları geçen sadece 7 ürün çeşidi bulunuyor. Bu ürünler de Türkiye’nin Avrupa ve diğer tedarikçilerden kolaylıkla karşılayabileceği ürünler olarak değerlendiriliyor.
İsrail için en kritik ürünler arasında yaklaşık ülke çapındaki kullanımının yüzde 60-70’ini sağladığı demir-çelik ürünleri geliyor. Geçtiğimiz ay bu ürünler ile başlayan kısıtlama nedeniyle bazı üreticiler İsrail’e sırtını dönerek ürünleri için yeni pazarlar aramış ve Avrupa’ya yönlendirmişti. Almanya, Irak, İtalya ve diğer Avrupa ülkelerine kayan demir-çelik sektörü kısa süreli bu çözümün ardından uzak ülkelerde de pay kapmak için çalışmalar gerçekleştirecek.
